Saturday, December 27, 2008

Vancouver'dan beklenmeyen kar manzaralari

Sevgili haftalik*,

Tembellik yuzunden fazla fotograf cekmedik, hatta o kadar tembeldik ki cektiklerimizi bilgisayara aktarmamistik. Ta ki bugune kadar. Bugun oyle bir sey yaptik ki fotografini cekmeden yapamayacaktik, bu vesile ile eski fotograflari da aktarmis olduk. Siz bu yaziyi okudugunuzda bundan sonraki yazi da yayinlanmis olacak, ve siz muhtemelen once ikinci yaziyi okumus olacaksiniz o yuzden manti kelimesini kullanmakta zarar gormuyorum, ama o hikayeyi ustasina birakmak gerekir, ben baska seylerden bahsedecegim.

Kanada ile ilgili vakti zamaninda cok dolasip cok populer olan bir mail almistim. Kanadaya yerlesen birinin gunluk notlari. Once herseyden cok neseli bir sekilde bahsediyor, sonra ilk kar yagiyor, hala hersey cok guzel ama yagan kar durmak bilmiyor, haftalar aylar geciyor, yazan en sonunda usaniyor kardan. Gecen haftalarda aklima bu hikaye birden fazla kere geldi. Kar yagiyordu, o hikayedeki kadar cok degildi, aslinda Ankara'da alistigimizdan cok cok fazla da degildi, fakat buraya "yazlari ilik ve nemli, kislari ilik ve nemli" gecer bilgisi ile geldigimiz icin, karin yerde uc gunden fazla kalmayacagini dusundugumuzden olsa gerek, yagan kar gozumuzde cok buyudu. Gozumuzde buyumesine etkenlerden birisi de yagan karin buradaki hayati maksimum seviyede olumsuz etkilemesidir. Zira kar yagmasina alisik olmayan vancouver ahalisini gutmesi gereken vancouver belediyesi melih gokcegi herhangi bir sey yapmadigi icin yollar karli buzlu kaldi, insanlar disari cikamaz oldu, hatta biraz daha kar yagacagini duyan normal vancouver'li marketlere dolusup evlerine erzak depoladi. Ilk etapta anlayamadigim bu garip hareketi, yollarin pek alisverise gidilecek kivamda olmayacak oldugunu anladigimda kabul edebildim.


Iste size yagan kardan bir iki manzara:





Bu fotograf kar yagisinin ortalarinda cekildi, dolayisiyla en yuksek kar miktarinin hemen hemen yarisi seviyesinde diyebiliriz.













Bu yandaki fotograf da ayni zamanda cekildi, biraz oncekinin yani, biraz sag tarafi
Tabii, asil amac bu fotograflarin cekildigi yeri aciklamak idi. Salondan :)
Disarinin halini goruyorsunuz. Disarida hal boyle olunca normalde insan pek ise gidemiyor. Ben de her sabah acaba bugun ise gidecek miyiz diye uyandim, her seferinde de bu zorlu kis sartlarina aldiris etmeyen fatos disarinin bu halini gormezden geldi, bana da gostermedi :)
Artik onumuzdeki karlara....
*uyari uzerine gunluk yazamadigimiz bir yere "gunluk" yazmaktan vazgectik, niyetimiz haftalik guncellemek.

1 comment:

soba said...

sibirya soğuğudur o. yarın da buraya gelecekmiş. orası coğrafi olarak daha yakın sanırım. bir sibirya soğuğundan da kuş uçuşu gidebileceği bir mesafeyi sırf arada okyanus var diye uzatmasını bekleyemeyiz.

öpüyorum,
serdar